Grip aşısı olmak gerekir mi?

 

Tıp biliminin ilerlemesi sayesinde pek çok bulaşıcı hastalık aşılarla kontrol altına alınabilmiş ve hatta ortadan kaldırılabilmiştir. Ancak hala bazı mikroplar salgınlar yaparak insan sağlığını tehdit etmektedir. Bu mikroplardan birisi de hepimizin yakından tanıdığı, bildiği ama korkmadığı ve olası sonuçlarını önemsemediği grip mikrobudur.

Grip mikrobu bir virüstür ve influenza virüsü olarak da adlandırılır. A, B, ve C olarak üç tip influenza virüsü bulunmakta olup, influenza A hem insanlarda hem de bir çok hayvanda hastalık yapar ve en tehlikeli olanıdır. İnfluenza B istisnalar hariç sadece insanlarda hastalık yapar ve daha nadir görülür. İnfluenza C ise hafif şiddette hastalık yapar ve salgınlara neden olmaz.

Grip sadece basit bir üst solunum yolu hastalığı değil ciddi bir halk sağlığı sorunu ve kişilere ve toplumlara ekonomik bir yüktür. Grip insan sağlığına verdiği zararın yanında, kişisel ekonomik ve sosyal faaliyetlere, eğitim faaliyetlerine ve dünya ekonomisine ciddi zararlar verir. Dünya çapında gribin verdiği doğrudan ve dolaylı ekonomik zarar yüzlerce milyar dolardır.

Grip genellikle soğuk algınlığı veya nezle ile karıştırılan bir hastalıktır. Ancak grip farklı ve daha ağır seyreden bir hastalıktır. Her yarım kürede yılda birer kez gerçekleşen grip sezonlarında (yıllık epidemilerde) her yıl dünya nüfusunun % 10?unu etkilenir; 3 ile 5 milyon arası ağır hastalık vakası ve dünyada yılda toplam yarım milyon ölüm görülür.

Her yüzyılda ortalama üç kez karşılaşılan dünya çapındaki pandemilerde ise milyonlarca kişi ölmektedir. Örneğin İspanyol gribi olarak bilinen 1918 grip pandemisinde kesin bilinmemekle beraber 20 ile 100 milyon arası ölüm olduğu sanılmaktadır. Bu özel niteliklerdeki grip salgını dışında bilinen 1989, 1957 ve 1968 pandemilerinde ise her seferinde 1-1.5 milyon kişi ölmüştür. Gripten ölüm oranı yıllık gerçekleşen epidemilerde 1000 kişide 1 kişi olarak görülmektedir. İspanyol gribi gibi dünya çapında gerçekleşen bir pandemide ise bu oran % 2-20 aralığına kadar çıkmıştır.

Grip virüsü sürekli olarak kendini değiştirmektedir. İnfluenza virüsünün isimlendirilmesinde de kullanılan (örneğin kuş gribi H5N1) nöraminidaz (N) ve hemaglütinin (H) yüzey moleküllerinde gerçekleşen küçük çaptaki değişiklikler yıllık salgınlara (epidemilere), büyük değişiklikler ise nadir gerçekleşen büyük pandemilere yol açar.

Grip nasıl bulaşır?

Gribe neden olan influenza virüsü hasta veya taşıyıcı kişilerin hapşırması ya da öksürmesi yoluyla kolaylıkla bulaşabilir. Virüs bulaşmış ellerle temas etmek veya öpüşmek de yine bu virüsün bulaşmasına neden olabilir. Ayrıca grip, hasta veya taşıyıcı kişinin tuttuğu kapı kolu, telefon ahizesi veya havlu gibi ortak kullanım eşyalarından da bulaşabilmektedir. Hasta kişilerden çevreye saçılan virüs parçacıklarının havada asılı kalabilme yeteneğine sahip olması, bulaşıcılığı daha da arttırır.

Hasta kişinin kapalı bir ortama girip çıkması bile o ortamda bulunan kişileri virüsün bulaşması açısından risk altına sokar. Bu nedenle grip, ev, iş yeri, okul, kreş, huzur evleri ve toplu ulaşım araçları gibi kapalı mekanlarda çok kolay bulaşır. Virüsü kapmış ancak henüz belirgin yakınmaları olmayan, bir başka deyişle taşıyıcı kişiler de hastalığı bulaştırabilirler. Grip vakalarının kuluçka süresi içinde bile bulaşıcılığı çok yüksektir. Bulaşıcılık prodromal dönem boyunca ve hastalık başlangıcından sonra 5 gün daha yani toplam 7-9 gün devam eder. En bulaşıcı dönem hastalığın ortaya çıkmasından itibaren 2. ve 3. günlerdir. Çocuklar daha bulaştırıcıdır ve hastalık ortaya çıkmadan başlayan bulaştırıcılık hastalığın başlamasından sonra 2 hafta daha sürebilir.
Eğer kişinin bağışıklık sistemi güçlüyse, gribi hafif bir ateş yükselmesi ve halsizlik ile birkaç gün süren kuru öksürükle ayakta da geçirebilir. Bu kişiler iş ve sosyal ortamdan kopmadıkları için de virüs kolaylıkla başkalarına bulaşabilir.

Gripten nasıl korunurum?

Gripten korunmak için düzenli yaşamak, düzenli uykuyu ve dengeli beslenmeyi ihmal etmemek, alkol alışkanlığını sınırlamak, sigara kullanmamak ve eğer varsa zemindeki kronik şeker, kalp, akciğer hastalıklarının bakım ve tedavisini usulüne göre yaptırmak yararlı olacaktır. Ayrıca hijyen kurallarına uyulması ve sabunla ellerin sık yıkanması, hastalık mevsiminden el sıkma alışkanlığından uzaklaşılması önemlidir. Riskli ortamlarda ve ortak kullanım alanlarında alkollü yüzey temizleyicileri ile temizlik faydalıdır.

Grip olanların hapşurma ve öksürme sırasında ağız ve burunlarını kapatmaları ve balgamlarını dışarıya tükürmemeleri de hastalığın yayılmasını önlemek için önemli kişisel sorumluluklardır.

Nasıl seyreder?

Grip soğuk algınlığından daha ağır seyreder ve daha uzun sürede iyileşir. Grip ani olarak beliren 38-39 dereceyi bulabilen yüksek ateş, kuru öksürük, yaygın kas ve eklem ağrıları, baş ağrısı, aşırı halsizlik, boğazda ağrı ve yanma ile başlayan bir enfeksiyon hastalığıdır. Beraberinde burun tıkanıklığı, burun akıntısı , hapşırma , gözlerin kanlanması ve göz akması gibi bir nezle tablosu da bulunur. Bu hastalık tablosuna çocuklarda bulantı, kusma, ishal ve karın ağrısı da eşlik edebilir. Bu hastalık hali 1-2 hafta devam edebilir.

Kuru öksürüğe balgamın eklenmesi zatüre olasılığını akla getirir. Bu durumda hasta zaman kaybetmeden bir hekime başvurmalıdır. Grip sonrası zatüre gibi akciğer enfeksiyonları, orta kulak iltihabı, sinüzit, beyin zarı enfeksiyonları gelişebilir ve risk grubunda yer alan kişilerde grip ölümcül olabilir. Her yıl dünyada grip ve neden olduğu ikincil enfeksiyonlar nedeniyle yüz binlerce insan ölmektedir.

Grip, kronik hastalığı olanlar, yaşlılar ve zayıflarda ölümcül olabilir. HIV virüsü taşıyanlar, kanser tedavisi görenler, organ nakli yapılmış olanlar gibi bağışıklık sistemi zayıf olanlar hastalığı çok ağır geçirebilir. Hamileler ve küçük çocuklar da risk altındadır.

Grip, kronik sağlık problemlerini kötüleştirebilir ve hastanede yatmaya neden olabilir. Kronik bronşit, astım ve amfizem gibi akciğer hastalığı olanların ciddi nefes darlığı yaşamalarına, kalp yetmezliği ve kalp damar hastalığı olanların durumlarının kötüleşmesine yol açabilir. Sigara kullanımı, gribe yakalanma, ağır hastalık geçirme ve ölüm riskini arttırır.

Nasıl tedavi edilir?

Grip bağışıklık sistemi normal olan hastalarda genellikle endişe edilecek bir duruma yol açmamaktadır. Tedavide yatak istirahati ve bol sıvı gıda alınması önemlidir. Bu hastalarda destekleyici ve şikayetleri gidermeye yönelik ağrı kesici ve ateş düşürücüler gibi semptomatik tedaviler de verilir. Ancak çocuklarda grip sırasında kesinlikle aspirin ve türevi ilaçlar kullanılmamalıdır. Bu ilaçlar özellikle influenza B enfeksiyonunda nadiren de olsa ölümcül olabilen karaciğer hastalığına (Reye sendromu) neden olabilir. Hastalık süresince kesinlikle sigara ve alkol kullanılmamalıdır.
Özellikle risk grubundaki hastalarda olmak üzere şikayetlerin ortaya çıkmasından itibaren ilk 24-48 saatte son yıllarda geliştirilen grip mikrobuna karşı etkili antiviral ilaçlar da hastalığın daha hafif geçmesine yardımcı olabilir. Bu antiviral ilaçlardan bazıları çocuklarda ve gerekli durumlarda gebelerde de kullanılabilmektedir. Ancak son zamanlarda virüslerin antiviral ilaçlara direnç geliştirdiği gözlenmektedir.

Gripte antibiyotik tedavisi virüslere karşı etkili olmamaktadır ve boşuna kullanılmamalıdır. Ancak grip sonrasında bakteriyel bir enfeksiyon gelişmesi durumunda doktor önerisi ile kullanılır.

Grip aşısı nedir, nasıl üretilir?

Grip aşısı inaktive edilmiş influenza virüslerinden üretilir. Aşı bağışıklık sistemini influenza virüsüne karşı uyararak enfeksiyon gelişimini önler veya ağır hastalık olasılığını azaltır. Grip aşıları genellikle iki influenza A virüsü suşu (alt tipi) ve bir influenza B virüsü suşu içerir ve trivalan aşı olarak adlandırılır.

Aşının koruyuculuğu, influenza virüsü genetik yapısını çok sık değiştirdiği için ilerleyen yıllarda azalır ve her yıl tekrarlanması gerekir. Her yıl dünya sağlık örgütü yeni grip sezonunda hastalık yapabilecek virüs suşlarını (alt tiplerini) belirler ve aşı firmalarına bunlara karşı aşı geliştirme yetkisi verir. Her yarım küre için yılda iki kez aşı üretilir. Aşı olunmasına rağmen grip olma olasılığı vardır. Çünkü önceden tespit edilememiş bir influenza alt tipi yeni bir grip salgınına neden olabilir. Bu yeni virüs türüne karşı yeni aşı geliştirilip dağıtılması da aylar sürer. Ayrıca grip aşısının etkinliğinin ortaya çıkmasına kadar geçen iki hafta zarfında grip olma riski vardır. Özellikle yaşlı insanlarda aşının etkinliği azalmaktadır.

Grip aşısı ne zaman yapılmalıdır?

Grip en çok kış aylarında görüldüğü ve aşının etkinliği 2 hafta sonra ortaya çıktığı için Eylül ve Ekim ayları grip aşısı olmak için idealdir. Ama daha sonra da yapılmasında bir sakınca yoktur ve ilkbahar aylarında bile yapılabilir. Aşıların süresi her yıl 30 Haziran?da dolar. Farklı yarım küreye seyahat edeceklerin aşının yarım küreye göre değişiklik gösterdiğini bilmelerinde yarar vardır.

Kimler grip aşısı olmalı?

  • 6 aydan büyük bebek ve çocuklar
  • 50 yaşın üstündekiler
  • Gebe kadınlar, emziren anneler
  • Kronik hasta bakımıyla uğraşanlar, çocuk bakıcıları ve huzur evi çalışanları
  • Şu hastalık ve durumları olanlar
  • Kronik akciğer ve kalp sorunları olanlar
  • Kronik metabolik hastalığı (diyabet gibi), böbrek hastalığı, kan ve kemik iliği hastalığı (hemoglobinopati gibi) olanlar
  • Bağışıklı sistemi zayıflamış olanlar (organ nakli, kemoterapi, HIV enfeksiyonu gibi)
  • Balgam ve sekresyonlarını atmakta zorlanan hastalar(yatalak hastalar, beyin ve sinir sistemi rahatsızlıkları gibi)
  • Uzun süreli aspirin tedavisi aldığı için grip geçirdiğinde Reye sendromu riski altında olan çocuklar
  • Grip sezonunda gebelik planlayan kadınlar
  • Sağlık personeli
  • Gribin tıbbi, sosyal ve ekonomik olumsuz etkilerinden korunmak isteyen herkes.

Kimler aşı olmamalı?

  • Daha önce grip aşısına karşı allerjik reaksiyon görülenler
  • Yumurta ya da tavuk proteini allerjisi olanlar
  • Daha önce grip aşısı yapıldıktan sonra 6 hafta içinde Guillain-Barre sendromuna yakalananlar
  • Altı aydan küçük bebekler
  • Orta veya ağır derecede akut hastalığı olanların, ateşi olanların aşılanması durumları düzelene kadar ertelenmelidir

Trivalan inaktive grip aşısı gebeliğin her döneminde, multiple skleroz hastalarında ve HIV taşıyıcılarında, allerji için aşı tedavisi görenlerde uygulanabilmektedir.

Çocuklarda aşılama nasıl olmalı?

Çocuklarda aşılama rutin olarak önerilmektedir. Çocuklar 6 aylıktan itibaren grip aşısı olabilirler. Ancak her grip aşısı 6 aya kadar olan bebeklerde uygun olmayabilir. Küçük çocuk ve bebekler aşılanırken seçilecek aşı markasının uygun olup olmadığı kontrol edilmelidir.

9 yaşından küçük çocuklar ilk defa aşılanacaklarsa ilk yıl en az 4 hafta arayla iki doz aşılama yapılmalıdır. İlk yıl bu durum gözden kaçarsa bir sonraki yıl uygulanmalıdır. Yine uygulanmazsa sonraki yıllarda birer doz uygulama yapılmalıdır.

Çocuklarda aşılama dozu 36 ayın altında yarım doz (0.25 ml), 36 aydan itibaren bir dozdur (0.50 ml).

Aşının yan etkileri nelerdir?

Grip aşısı muhakkak kas içine yapılmalıdır ve damar yoluyla verilmemesi gerekir. Aksi takdirde istenmeyen sonuçlar doğabilir.

Aşının yapıldığı yerde hafif ağrı, kızarıklık ve şişlik görülebilir. İlk bir iki gün içinde hafif ateş, ağrılar ve kırgınlık yaşanabilir. Çok nadiren aşıya karşı allerjik reaksiyon görülebilmektedir.