Horluyorum. Ne yapabilirim ?

 

Sosyal bir problem : Horlama

Horlama çok yaygın görülen sosyal bir problemdir. Hemen herkes zaman zaman da olsa horlayabilir. Ama erişkinlerin yaklaşık üçte biri çevresine ve yatak arkadaşına rahatsızlık verecek derecede horlar. Bu rahatsızlığın boyutu yatak arkadaşınızla yatağınızın, yatak odanızın ayrılmasına neden olabilir. Seyahatlerde istenmeyen oda arkadaşı olursunuz. Hatta bazen aynı evde başka odalarda yatanlardan ve komşulardan bile şikayet alabilirsiniz.

Horlama yaşla beraber daha sık karşılaşılan bir sorundur. Erkeklerde ve normal kilosunun üstünde olanlarda horlama daha sık görülür.

Horlama ciddi bir sağlık sorununun belirtisi olabilir!

Normal uyku bir sonraki gün boyunca dikkat ve uyanıklığı sağlamak için gerekli süre ve kalitede devam etmelidir. Uyku değişik safhalardan meydana gelir. Özellikle derin uyku dinlenme için son derece önemlidir. Uyku kalitesinin ve derinliğinin etkilenmesi kişinin sosyal hayatını, çalışma hayatını ve sağlığını etkileyebilir. Horlama ile beraber uykuda nefesin kısa süreli de olsa durması ve kandaki oksijen seviyesinde düşüş olması uyku kalitesini bozar ve sağlık sorunlarına yol açar.

Horlama ile beraber uykuda nefes durması ve kan oksijen seviyesinde düşme olduğu durumlarda ciddi bir hastalık olan uyku apnesi sendromu söz konusu olur. Uyku apnesi hayatı tehdit edebilecek derecede ciddi sonuçları olabilen bir hastalıktır. Bu durumun kesin teşhisi uyku testi (polisomnografi) ile konulur Uyku apnesi sendromunda yüksek tansiyon, kalp ritm bozuklukları, kalp ve damar hastalıkları, artmış felç riski ve iş ve sosyal hayatta performans düşüklüğü ile cinsel fonksiyon bozuklukları görülür.

Uyku testi horlamanın yanı sıra sabah uykudan yorgun kalkma, gün içi aşırı uykululuk, sabah baş ağrıları, dikkat ve konsantrasyon güçlüğü, gün içinde kolayca uyuyakalma gibi durumlardan şikayetçi olanlara yapılması gereken bir testtir. Uyku testi uyku laboratuarında konforlu ve rahat bir ortamda hastanın bir gece kalmasını gerektirir. Hastanın uyku sırasında horlamasının olup olmadığı, nefesinin durup durmadığı, uykusunun derinliği ve evreleri, yatış pozisyonlarına göre horlama durumu, kan oksijen seviyeleri ve kalp ritmi uyku süresince takip edilir. Test süresince herhangi bir ağrı ya da sıkıntı duyulmaz. Uyku testi hem apnenin olup olmadığını belirlemede yardımcı olur hem de rahatsızlığın kesin teşhisine olanak verir.

Horlama ve uyku apnesi hastalığı önlenebilir mi? Ortaya çıktıktan sonra hastaların yapması ve yapmaması gerekenler nelerdir?

Horlama ve uyku apnesi kilo aldıkça ortaya çıkabilen ve fazla kilolularda daha sık görülen bir rahatsızlıktır. Son yıllarda obezite sorununun yaygınlaşması ile beraber horlama ve uyku apnesi de daha yaygın görülmektedir. Bu durumdan kaçınmak için iyi bir kilo kontrolü yararlı olacaktır. Bunun yanında üst havayolunu açık tutmaya çalışan kaslarımızı güçlü tutmak ve güçlü kas tonusunu (gerginliğini) sağlamak için düzenli egzersiz faydalıdır. Kilo kontrolü ve düzenli egzersiz horlama ve uyku apnesi hastalığının ortaya çıkmasını engellemenin yanında ortaya çıktıktan sonra tedavi etmeye de yardımcı olur.

Çocukluk çağında görülen ve havayolunun daralmasına neden olan geniz eti ve bademcik hastalıklarının uygun tedavisi gelecekte uyku apnesi hastalığının ortaya çıkmasının önüne geçmek için de önemlidir. Çocukluk çağında uygun olarak tedavi edilmeyen büyümüş geniz eti ve bademciği olan çocuklarda gelecekte uyku apnesi hastalığı ortaya çıkması riski artabilmektedir.

Horlama ve uyku apnesi hastalığı olanlarda alkol kullanımı rahatsızlığın şiddetini arttırır. Bu sebeple hastaların alkol tüketimini sınırlandırmaları önemlidir. Uyku ilaçlarının, sakinleştiricilerin ve antihistaminik olarak adlandırılan allerji ilaçlarının kullanımından da mümkün olduğunca kaçınılması gereklidir. Yan pozisyonda yatmak, akşam yemeklerinde az yemek ve yatağın baş kısmını kaldırmak da horlamayı azaltmaya yardımcı olabilir. Ayrıca horlamayan yatak arkadaşının uykuya dalması için biraz süre tanımak da verilen rahatsızlığı azaltacaktır.

Horlama tedavi edilebilen bir sorundur!

Horlama, tedavisi mümkün olan bir rahatsızlıktır. Öncelikle uyku apnesi rahatsızlığını düşündüren şikayet ve bulguların varlığını değerlendirmek gerekir. Uyku apnesi şüphesi varlığında öncelikle uyku testi yapılması gerekir.

Ancak hastanın burun tıkanıklığı şikayeti varsa veya yapılan muayenelerde burunda belirgin bir problem görülürse uyku testi yapılmadan önce burundaki problemin cerrahi yöntemlerle veya ilaçlarla tedavisi yararlı olacaktır. Burundaki problemlere yönelik olarak en sık uygulanan cerrahi işlemler deviasyon ameliyatları (septoplasti) ve burun etlerine (konka) yönelik radyofrekans kullanılarak yapılan küçültme işlemleridir.

Uyku testi sonucu bir sonraki aşamadaki tedaviyi belirleyecektir. Uyku apnesi olmaması ya da hafif şiddetteki uyku apnesi varlığında tedavide gerekli görülürse daha sınırlı cerrahi işlemler uygulanır. Bu tedaviler arasında en çok uygulananı yumuşak damak ve küçük dil sorunlarına yöneliktir. Horlama üst havayolunda tam olmayan bir tıkanıklığın göstergesidir. Horlama sesi çoğunlukla gevşek yapıdaki yumuşak damak ve küçük dilin nefes alıp verirken titreşmesi sonucu ortaya çıkar. Yumuşak damak ve küçük dile uygulanan sertleştirici implantlar horlamayı gidermeye yardımcı olur. Bir diğer önemli uygulama da yumuşak damak ve küçük dile yönelik radyofrekans uygulamasıdır. Bu işlem esnasında dokuya belli bir sıcaklıkta belli bir miktarda enerji radyo dalgaları yardımı ile uygulanır ve iyileşme sonucunda yumuşak damak ve küçük dilde sertleşme ve küçülme oluşur. İmplant ve damağa radyofrekans uygulamaları poliklinik koşullarında yapılabilen ve işlemden sonra hastanın işinin başına dönebildiği işlemlerdir. Bademciklerin çok iri olduğu durumlarda havayolu çok büyük olan bademcikler tarafından daralacağı için horlama ortaya çıkabilir. Bu durumda bademciklerin alınması gerekecektir.

Apnenin eşlik etmediği horlama durumunda ya da hafif apne durumlarında alternatif bir tedavi de geceleri ağız içi protez kullanmaktır. Bu protezler havayolunu açarak horlamayı tedavi etmeye yardımcı olurlar.

Daha ağır apnenin eşlik ettiği vakalarda havayolunun tıkandığı yere yönelik olarak daha başka cerrahi işlemler uygulanır. Ayrıca bu hastaların geceleri havayolunu açık tutmak için CPAP denilen basınçlı hava uygulayan cihazlar kullanması gerekebilir.

Uyku apnesi hastalığı toplumsal ve ekonomik bir sorundur!

Uyku apnesi hastalığı aynı zamanda toplumsal bir sorundur. Uyku apnesi rahatsızlığında görülen dikkat eksikliği ve performans düşüklüğü iş ve çalışma hayatında olumsuzluklara ve başarısızlıklara yol açabilir. Özellikle bazı iş kollarında çalışanlar için çalışanın kendi hayatını, çevresindekilerin hayatını hatta onlarca kişinin hayatını tehdit eden bir durum ortaya çıkabilir. Uyku apnesi hastalığı bulunanların iş kazası yaşama riski artmıştır. Uyku apnesi hastalığı olanların trafik kazasına sebep olma risklerinde de artış mevcuttur. Otobüs ve kamyon şoförlerinde yüksek oranlarda uyku apnesi hastalığı tespit edilmiştir. Uyku apnesi hastalığı uçak kazalarına bile neden olmaktadır.

Tedavi kesin tanıya dayanmalı

Horlama ve uykuda nefessiz kalma durumlarında hareketli dokuların sabitleştirilmesi ve hava yolunun daha genişletilmesini sağlayan horlama ameliyatlarından başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir. Ancak uygulanacak tedaviler standart değildir ve hastanın genel durumuna ve özelliklerine , muayene bulgularına ve uyku testinden çıkan sonuçlara göre değişkenlik gösterir. Bu yüzden her hasta farklı olarak değerlendirilip hasta bazında çözümler üretilmeye çalışılmaktadır.