Mustafa Bey orta yaşlarda sağlık kontrollerini düzenli yaptıran düzenli yaşamı olan bir kişi idi. Sistemik bir sağlık sorunu da yok idi. Bir sabah uyandığında sağ kulağında bir sessizlik hissetti. Fonda ise bir rüzgar sesi vardı. Önce saati sonra da telefonu getirdi sağ kulağına. O kulağı sesleri algılamıyordu. Öncesinde hafif bir grip geçirmişti. Ama ihtiyacı olan ilaçları da almıştı. Ailesinde de benzer biçimde işitme kaybı gelişen kimse yoktu. Biraz panik oldu. Hemen KBB hekiminden o sabah için randevu aldı.
Muayene sırasında KBB hekimi herhangi bir enfeksiyon, kafa travması, kulak cerrahisi, basınç değişikliği ile karşılaşıp karşılaşmadığımı sordu. Bunlardan hiçbirisi yoktu. Şiddetli bir gürültü ile de karşılaşmamıştı ve kulakta işitme kaybı yapacak yan etkiye sahip ilaç ta almıyordu.
Fizik muayene bulguları normaldi. Kulak zarları normal görünmekte idi. Denge problemi de saptanmamıştı. Hemen işitme testi yapılması kararlaştırıldı. Böylelikle ne tipte ve de ne düzeyde işitme kaybı olduğu ortaya konacaktı.
Mustafa Bey odyometri laboratuvarında sessiz kabin içine alındı. Öncelikle işiten sol kulağına farklı frekansta sesler verildi. Eline verilen butona basarak duyduğunu işaret ediyordu. O kulağın işitmesi normaldi. Sonra diğer kulağı test edildi. Duymadığı için kulağa yönlendirilen sesin şiddeti arttırılmakta idi. Testi yapan kişi verilen sesin işiten kulağa yansımaması için sağlam kulağa rüzgar sesi vereceğini ama Mustafa beyin sağ kulağına verilen seslere yanıt vermesini istedi. Nihayet sağ kulağa da işitilebilir seviyede sinyaller gelmeye başlamıştı. Bunun arkasından diğer işitme testleri de yapılarak araştırma tamamlandı. Merak etmekte idi neler olduğunu. Test kâğıdına gözünü dikti. Mavi ve kırmızılarla işaretli traseler vardı odyometri kâğıdında. Kırmızı olan trase daha aşağılarda yer alıyordu. Fark etmişti anormal bir gelişme olduğunu. Sonra öğrendi k, %60 civarında işitme kaybı vardı sağ kulağında.
Test sonrasında KBB hekimi ile tekrar görüştü. Doktorun söyledikleri birazcık moralini düzeltti ama hala içi rahat değildi. Bazı ek tetkiklerin yapılması gerekmekte idi. Bunlar kan tetkikleri idi. Ama daha önemlisi doktor bir MR görüntülemesinden söz etmişti. Açık söylenmemişti ama içine olumsuz bir gelişmenin olabileceği algısı doğmuştu. İşitme, denge sinirleri veya bunların yakınlarındaki bazı oluşumların olası hastalıklarından söz edilmişti. Tedaviye hemen başlanacağı ama bu filmin de ihmal edilmemesi gerektiği belirtilmişti. MR Görüntülemesi için bir gün sonraya randevu alındı. Kanlar verildi. Ama hemen tedaviye başlanması gerektiği vurgulandı.
KBB doktorunun söyledikleri kafasına iyice yerleşmişti:
Bu bir ani işitme kaybı idi. Önemli bir kısmının sebebi bilinememekte idi. Yapılan araştırmalar virüslerin bu gelişmeden sorumlu olabileceğini gösterdiğini ama bunun da kesin olmadığı belirtilmişti. İç kulağı besleyen damarların da spazmı, tıkanması bundan sorumlu olabilirdi. Çünkü iç kulağın oksijensizliğe tahammülü çok kısa idi. Gene iç kulak sıvılarını ayıran zarlarla ilgili bir şeyler de olabilirdi. Ama bunların hepsi birer hipotez idi. Önemli olan tedaviye hemen başlanması gerekliliği idi.
Tedavi zamanlaması açısından doktorun söyledikleri daha da çarpıcı idi. Çünkü tedaviye geç başlanmış olgularda başarı şansı önemli ölçüde düşmekte idi. İlk günler, hatta ilk saatlerde yapılacak olan tedavinin başarılı olma şansı daha yüksek idi. O zaman içi biraz daha rahatladı Mustafa Beyin. Çünkü üzerinden bir gün dahi geçmemişti işitme kaybının. Daha da umutlandı. Ama kafası hala karışıktı, acaba MR görüntülemesinde bir sorun çıkacak mı diye?
Doktoru tedavi hakkında bilgi verdi. Birkaç uygulamanın birlikte yapılacağını söyledi. Yüksek doz kortizon kullanması gerekiyordu. Başlangıçta bu tedavi serum ile verilecekti. O halde hastaneye yatması gerekmekte idi. Halbuki o gün için de önemli randevuları vardı Mustafa Beyin. Birkaç gününü hastaneye ayırdı. Mustafa beyin kortizon tedavisini sorunsuz alması için şeker hastalığı, mide hassasiyeti ve hipertansiyonu olup olmadığı soruldu. Zaman zaman midesinde yanmalar olduğu için mide koruyucu ilaçlar ile verilmesi kararlaştırıldı kortizonun. Beraberinde kullanacağı diğer ilaçlar ise virüslere önlem olarak alacağı antiviral tedavi, ve de kanın akışkanlığını arttırarak iç kulakta daha etkin kanlanmayı sağlayacak makro moleküllü bir serum tedavisi idi. Bunun çok yavaş verileceği söylendi.
Mustafa bey kliniğe kabul edilerek tedavisi başlandı. O günü biraz kafası karışık geçirdi. Kaygı duymakta idi ya işitmem düzelmez is diye. Gece rahat uyuması için bir sakinleştirici verildi kendisine. Ertesi sabah uyandığı zaman henüz işitmesinde bir düzelme hissetmiyordu. Günlük tedavisine devam edildi. Kortizonun dozu azaltılmıştı.
Sabah MR görüntülemesi yapıldı. Oradan da endişe etmişti. Herkes tetkik sırasında kapalı ortamda kalacağını söylemekte idi. Ama çok rahat biçimde tolere etti. Tetkik yaklaşık 35 dakika sürdü ve işlem sırasında kolundan ilaç verilmişti. Merak ediyordu sonucu. Doktoru radyoloji uzmanı ile görüşerek filmi değerlendirdi. Sonra da Mustafa beye daha açık olarak, aslında bir tümör varlığından şüphe ettiğini, kendisini telaşlandırmamak için bunu açıkça söylemediğini belirtti. Tümör yoktu. Ama sağ kulağında sinirlerde bir boyanma vardı. Bu da oradaki enflamasyonu (yangıyı) anlatmakta idi.
Tedaviye aynen devam edilecekti. İşte şimdi bu sırada KBB hekimi Mustafa Beye başka bir tedavi yönteminden daha söz etti. Bu kortizon uygulamasının doğrudan orta kulağa yapılması idi. İğne ile kortizon orta kulağa enjekte edilecek ve ilacın iç kulağa süzülmesi sağlanacaktı. Böylelikle daha yüksek dozda ilaç sistemik etkileşime neden olmadan iç kulağa verilmiş olacaktı. 1-2 gün içinde buna karar vereceğini söyledi doktor. Bir de hiperbarik oksijen tedavisinden söz etti ama şimdilik bunu düşünmediğini belirtti.
Üçüncü gün sabahı uyandığında Mustafa bey kulağında bazı sesleri algılayabildiğini belirtti. Bu güzel bir haberdi. O gün ve ertesi gün de serumlarını aldıktan sonra Mustafa Bey taburcu edildi. Bu sırada yapılan işitme testinde 20-25 dB lik bir kazanç sağlanmıştı bile.
Doktoru ise ağızdan alacağı kortizonun daha da azaltılacağını ve de 4-5 seans kulağa iğne yapılacağını söyledi. İlk uygulama o gün yapıldı. Korkmuştu Mustafa Bey kulağına yapılacak iğneden ama hiç te endişe ettiği gibi olmadığını gördü. Hergün kliniğe gelerek iğnelerini yaptırdı. Dört gün sonra yapılan odyolojik değerlendirmede işitmenin tamamen normale döndüğü saptanmıştı.